Eğitimin Amacı
Günden güne büyüyen, değişen ve gelişen, rekabetin var olduğu iş dünyasında artık yalnızca çok çalışmak, önemli ve doğru işler yapmak ne yazık ki yeterli değil. İş ve sosyal hayatınızda tercih edilebilir olmanın yolu, kalıcı olmaktan geçer. Pozisyonunuz ne olursa olsun, acımasız rekabet döngüsü içerisinde tercih edilebilir olmanın yanında kalıcı olmak için “kişisel marka değeri” oluşturmak gerekir. Yeni dönemde ne olduğunuz değil nasıl olduğunuz, ne giydiğiniz değil onu nasıl giydiğiniz, ne söylediğiniz değil onu nasıl söylediğiniz, ne yaptığınız değil onu nasıl yaptığınız, nasıl sunduğunuz daha önemli hale gelmiştir. Dolayısıyla sadece akıllarda kalmak değil, akıllarda nasıl kaldığınız daha da önemlidir.
Klasik İK sorularından biri aslında bize bu konuda bir başlangıç noktası sunar: “Sizi neden tercih edelim?” Neden tercih edileceğinizi en iyi şekilde anlatmak ise markalaşmaya başlamanın ilk adımıdır. Bir anlamda “kişisel marka” olmanın yolu, olduğunuz kişiyi dışarıya etkin ve etkili bir şekilde ifade edebilmekten geçer. Profesyonel imajınız da, sunduğunuz şeylerin reklamını yapan bir resimdir. Pozitif yönde oluşmuş bir imaj tüm kapıları açabilen bir anahtar olarak kullanılırken, tam tersi bir imaj da, kişinin tüm kapıların dışında kalmasına yol açar. İmaj, iç içe geçmiş parçalardan oluşan bir yapboz oyunu gibidir. İşe girme, daha iyi bir pozisyona gelebilme ya da daha fazla sorumluluk üstlenme aşamalarında, bu yetkileri size tanıyacak olan kişilerin zihninde, sizin hakkınızda oluşmuş olumlu izlenim yani imaj –iş hayatında bilinen adıyla Profesyonel İmaj- bu yüzden büyük önem taşımaktadır.